6 Haziran 2013 Perşembe

Özeleştri

İki üç gün kadar önce anneme "Yılmaz Özdil ne yazıyor?" diye sordum.

İki üç gün ara vermiş,diye karşılık verdi.

O an aklıma hiçbir şey gelmemişti.Ne ülkeyi sattığını düşünmüştüm,ne de korktuğunu.Vardır bir bildiği demiştim kendi kendime.

O köşe yazılarını biriktirdiğim ilk ve tek kişiydi.Bekir Coşkun ile de tanışmış,kendisini çok sevmiştim ama Yılmaz Amcamız çok farklıydı.Kalemi,üslubu hepimize yakındı.O bizden biriydi,içimizdendi.

Yazmıyorsa da bir nedeni olmalıydı yani.

Şimdi özeleştri yapma zamanı...

Bugünlerde taraftarları tarafından satılmış olmakla suçlanıyor Yılmaz Abimiz.Korkmakla ve kaçmakla suçlanıyor.Yani büyük çoğunluğumuz senelerce alkışladığımız bir ismi tek seferde çiziyor,aşağı çekiyoruz.

Düşene bir tekmeyi de Ayşeler,Fatmalar,Muratlar vuruyor.

Unutmayınız,bir kalemde çizenler çabuk unuturlar...

Ve Yılmaz Özdil'in ismini tek seferde çizen çoğu insan bir süre sonra hiçbir şey olmamış gibi davranacak,yaptıklarını unutacaklar.Onu tekrar alkışlayacaklar.

Tarih tekerrürden ibarettir.Bugün Yılmaz Özdil'e yapılan "Gezi" ye de yapılabilir.Yani olursa şaşırmayın diyorum.

İnsanımız üç gün sonra AVM'de "gezmeye" devam edebilir...






1 yorum:

  1. Sonunu çok güzel bağlamışsın Barışcan! Maalesef aynı endişeyi taşıyorum.

    YanıtlaSil